Geçmişi Zihinlerden Okumak: Bir Düğün Gecesi

Bir Düğün Gecesi, Adalet Ağaoğlu'nun Dar Zamanlar adı verilen üçlemesinin ikinci kitabı olarak 1979 yazdığı romanı. Roman, serinin ilk kitabı olan Ölmeye Yatmak'ın bir devamı niteliğinde. Ölmeye Yatmak 1973 yılında kaleme alınr. Dolayıyla Dar Zamanlar'ın bu iki kitabı arasına altı yıllık bir zaman dilimi girer. Dizinin üçüncü ve son kitabı Hayır ise 1987 yılında yazılır. Üçleme, Türkiye'nin yakın toplumsal tarihini el alır. Darbeler ve muhtıralarla geçen ve antidemokratik uygulamalara sahne olan bu yıllar düşünüldüğünde "Dar Zamanlar"ın bu üçlemeye başlık olarak seçilmiş olması önemli.

Bir Düğün Gecesi, adından da anlaşılacağı üzere zamansal açıdan Ayşen ile Ercan'ın düğünün yapıldığı gece odaklı kurgulanır. Fakat kurgu zamanı yalnızca düğün gecesi ile sınırlı değil, geri dönüş tekniği kullanılarak zamanda geriye dönüşler yapılır. Bu tekniğin kullanılması da romana zamanın kullanımı açısından zenginlik katarken diğer yandan da bir geceye sığamayacak ve örgüye eklenmeyecek olayların  kurguya dahil edilmesine imkân tanır.

Ölmeye Yatmak'taki karakter kadrosu, birkaç eksik dışında ve birkaç ekleme ile Bir Düğün Gecesi'nde de bulunur. Ölmeye Yatmak romanının başat anlatıcılarından olan Aysel bu romanda anlatıcılık rolünü diğer karakterlere devreder. Bir Düğün Gecesi'nin başat anlatıcıları Aysel'in kocası Ömer ve yine Aysel'in kız kardeşi Tezel olur. Düğünü olan ise Aysel'in kardeşi İlhan'ın kızı Ayşen'dir. Ölmeye Yatmak'taki bazı karakterler vefat etmiş, bazıları aileden kopmuş, bazıları yaşlanmış ve bazıları da büyümüştür. Hem bir seri olması hem de karakterlerin geçmişlerinin önemi açısından Bir Düğün Gecesi'nden önce Ölmeye Yatmak romanının okunması gerekir.

Roman Ömer ve Aysel'in bir düğün gecesi boyunca zihninden geçirdiklerinin okuyucuya aktarılması şeklinde ilerler. Adalet Ağaoğlu romanlarının önemli özelliklerinden biri olan iç monolog ve bilinç akışı tekniğinin kullanılması bu romanda da vardır. Okur, Ömer ve Tezel'in zihninden geçenleri bu teknikler sayesinde öğrenir.

Ömer ve Tezel, düğüne istemeyerek ama soyut toplumsal kurallara boyun eğerek katılır. Dolayısıyla düğün gecesinde Ömer ve Tezel'in zihninden geçenler o anda bulunmak istemedikleri mekân ve içlerine girmek istemedikleri insan topluluğunun eleştirisini içerir.  Bu eleştirilerden bütün karakterler payını alır. Bu noktada aile içindeki kırgınlıklar, görüş ayrılıkları, çekişmeler, hesaplar, pazarlıklar, çıkarları için değerlerinden ödün veren insanlar vb. bütün unsurlar tahlil edilir. Düğün Anadolu Kulübü'nden gerçekleşir ve bu düğüne katılan insanlar 1971 muhtırasından sonra toplumun içinde bulunduğu durumu anlatan seçilmiş karakterlerdir. Öyle ki, romanın satır aralarında bu dönemde Türkiye'de yaşananların da bir panoraması sunulur.

Özet olarak Bir Düğün Gecesi, bir toplumun yakın geçmişini ele alırken toplumu oluşturan bireylerin bu geçmişten nasıl bakiyelerle çıktıklarını anlatan sosyolojik, psikolojik ve politik yönleri olan bir roman. Zamanın kullanımı kurguyu tekdüzelikten kurtarırken farklı anlatıcıların birlikte kullanılması hem çoksesliliği sağlar hem de olayların farklı bilinçlerdeki yansımalarını sunar.